Gül Kokusu ve Mitolojideki Yeri
Çiçeklerin imparatoriçesi gül, milyonlarca yıl evvel, insanlık ortada yokken bile var olmuştur.Yazılı tarihte güle ait ilk kayıtlara 5000 yıl önceki Mezopotamya kil tabletlerinde rastlanmıştır.Mitolojik öykülerde tanrılar ele le verip gülü yaratmışlardır.
Gül, mitolojide aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’in çiçeği dir…Afrodit’in doğuşu güller ile anlatılmıştır.Afrodit, Kıbrıs sahilinde dalgaların içerisinden çıkarak doğar ve karaya ayak basar.Onun güzel ayaklarıyla basıp geçtiği yerlerde güller açmaya başlar.
Bir diğer Mitolojik efsanede, Afrodit, en sevdiği çiçeklerden biri olan gülü oğlu Eros’a hediye eder. Eros ise aynı gülü sessizlik tanrısı Harpokrates’e verir ve böylece gül, aşkın, sevginin, sessizliğin ve gizemin sembolü olur.Muhteşem kokusuyla bahar ayının gelişinin habercisidir.Yenilebilen ve içilebilen bir çiçek olması da gülü pek çok çiçekten ayıran bir özelliktir.Suyunun Babil gibi eski medeniyetlerde de kullanılmış olduğuna inanır.Mezopotamya’dan sonra Girit’te, Knossos sarayındaki MÖ 1500’lerden kalma bir duvar freskinde karşımıza çıkar.
Gülün tarihi insanlığın tarihinden önce başlıyor.Colorado’daki Florissant fosilleri incelendiğinde, gülün yaşı 40 milyon yıl olarak saptanmış.Gül ile hazırlanmış olan Imperial Rose Kokulu Çubuk’a buradan ulaşabilirsiniz.