Kahve ve Tarihi
Günlük hayatımızda gözümüzü açar açmaz tükettiğimiz, yokluğunda aradığımız gerek ayılmak gerek odaklanmak gerekse de sosyalleşmek için tükettiğimiz kahve kokusu hakkında ne kadar şey biliyoruz?
İlk olarak kökeninden bahsedelim. Kahve çekirdeğinin kökeninin Afrika olduğu düşünülse de kahveyi içecek olarak ilk kullananların Güney Arabistan’da yaşayanlar olduğu tahmin edilmektedir. 17.yüzyıl dolaylarında ise tüccarlar tarafından Avrupa’ya taşınmış, çok kısa sürede kıtanın her yerinde tüketilen bir ürün haline gelmiştir. Sonraki yıllarda Afrika, Güney Amerika gibi bölgelerin kolonizasyon süreci boyunca daha farklı bölgelerde yetiştirilmeye başlanmış, böylece çeşitlilik yelpazesi genişlemiştir.
Kahve Kokusu ve Hayatımızdaki Yeri
Kahve içmenin uyarıcı etkisine sahip olduğu, kahvenin ağrı kesicilerin etkisini güçlendirdiği gibi bilgiler yaygın olarak bilinmekle birlikte kahveyi sadece koklamanın da en az içmek kadar uyarıcı gücü olduğu pek dile gelmez. Kahve kokusu beynimizde duyguların ve hafızanın olduğu bölüme yani limbik sisteme kadar ulaşabilen bir kokudur. Bu sebeple kahveyle ilgili geçmişteki anılarınızı kahve içerken veya kahveyi koklarken hatırlamanız oldukça doğal.
Bunun yanında kahve oldukça fazla kafein içerir ve kafein adenosin reseptörlerini yani uyuşukluğa ve bitkinliğe sebep olan molekülleri engelleyebilmektedir. Bu, aslında yanıltıcı bir etkidir. Fiziki bir iş yaptığınızda vücudunuz yorulsa dahi bu engellemeden dolayı bunu hissetmez fakat bu yorulmadığı anlamına da gelmez. Dolayısıyla burada bir plasebo etkisi söz konusudur.
Yapılan bir araştırmaya göre bir odada kahve kokusunun olması oradaki insanların %90’ının kendisini iyi hissetmesine sebep oluyor. Ayrıca başka bir araştırmaya göre sabah kalkıp kahve içmek beynimizi uyarıyor ve böylece dikkat, analitik ve problem çözme becerilerimizi de arttırıyor. Kısaca kahveyi koklamak da kahveyi içmek kadar etkili bir yol, hatta kahve içmek bağımlılığa dönüşebilecekken kahveyi koklamanın böyle bir etkisi yok. Dolayısıyla sadece koklayarak kahvenin avantajlarını edinip dezavantajlarından uzak durabiliriz. Burada kokuyla ilgili verilen bilgiler ışığında neden birçok kafenin kahve koktuğunu, bu koku için çaba gösterdiğini de anlayabiliriz. Ayrıca bu koku oldukça keskin olduğu için kahveyi seven biriysek sipariş vermemize de sebep olabilir, dolayısıyla kahve kokan kafelerin daha fazla kahve sattığını da söyleyebiliriz.
Kahve kokusuyla alakalı bir diğer konu ise, koku hafızasını nötralize ettiğidir. Kurumsal kokulandırma yapan veya parfüm satan yerlerde genelde bir köşede az miktarda da olsa kahve bulunmasının sebebi birçok kokuyu koklayacak olan kişinin kokuları daha iyi ayırt edebilmesini sağlamaktır. Tabi, kahvenin nötralize özelliği halen bir tartışma konusudur.
Kahve Kokusu ve Kurumsal Kokulandırma Çalışmaları